Tarife sınıflandırması, dış ticarete konu edilen eşyanın sistematik olarak ve aynı şekilde sınıflandırılmasını sağlar. Böylece, uluslararası ticarette yer alan tüm kurumların, gümrük idarelerinin ve diğer aktörlerin tek ve ortak bir dille konuşması mümkün olur. Dış ticaretin vergilendirilmesinde, dış ticaret önlemlerinin uygulanmasında ve dış ticaret istatistiklerinin doğru olarak üretilmesinde tarife sınıflandırılması kilit bir rol oynar.
Uluslararası ticarete katılan her ülke, hangi ülkelerden, hangi malları, hangi miktarlarda aldığını; hangi ülkelere, hangi malları hangi miktarlarda sattığını; dış ticaretinin parasal büyüklüğünü ve dış ticaretten ne kadar vergi geliri sağladığını bilmek ister. Bu nedenle uluslararası ticaretin başlangıcından beri, ticarete konu edilen malların sınıflandırılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Dünya ticaretinin erken dönemlerinde vergiye tabi ve vergiden muaf olan malların alfabetik bir listesinden oluşan basit bir sınıflandırma yapmak yeterli olabiliyordu. Ticarete konu edilen mallar çeşitlendikçe alfabetik listeler çoğaldı. Zaman içinde farklı mallardan farklı oranlarda vergi alınmaya ve farklı vergi muafiyetleri uygulanmaya başlandı. Bu gelişmeler sonucunda, alfabetik ve vergiye dayalı listeler, kullanışsız ve ihtiyacı karşılayamaz hale geldi. Eşyanın yapısına ve niteliğine göre sınıflandırma yapan daha işlevsel eşya sınıflandırma sistemleri geliştirildi.
Not: Bu sayfada yer alan metinler, görseller ve videolar, yalnızca bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, gümrük ve dış ticaret mevzuatı hükümleri yerine geçmez. Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili yasal düzenleme; 4458 sayılı Gümrük Kanunu, 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanun ve bunlara bağlı ikincil mevzuat’ta yer almaktadır.