Gümrük tarifesi, geniş anlamda dış ekonomi politikasının, dar anlamda ise dış ticaret politikasının en eski ve en çok kullanılan araçlarından biridir. Gümrük tarifesi ifadesinde iki temel kavram vardır. Bunlar gümrük ve tarifedir.

Gümrük; belli bir malın gümrük sınırını geçişinde ödenen vergi ve harçlardır.

Tarife ise; uluslararası ticarete konu olan bütün mallara uygulanan vergileri belirleyen listeleri de kapsayan geniş kapsamlı bir tanımdır.

Gümrük vergileri, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihte yürürlükte olan gümrük tarifesine göre hesaplanır.

Gümrük Tarifesi;

a) Bakanlar Kurulunca kabul edilen Türk Gümrük Tarife Cetvelini,

b) Tamamen veya kısmen Türk Gümrük Tarife Cetveline dayanan veya bu cetvele alt        açılımlar ekleyen ve eşya ticaretine ilişkin tarife önlemlerinin uygulanması için tespit edilen diğer cetvelleri,

c) Türk Gümrük Tarifesinin kapsadığı eşyaya uygulanacak;

    • Gümrük vergi oranlarını,
    • Tarım politikası veya işlenmiş tarım ürünleriyle ilgili özel düzenlemeler çerçevesinde alınan ithalat vergilerini,

d) Türkiye’nin bazı ülkeler veya ülke grupları ile yaptığı tercihli bir tarife uygulaması gerektiren anlaşmalarda yer alan tercihli tarife uygulamalarını,

e) Türkiye tarafından tek taraflı olarak bazı ülkeler, ülke grupları veya toprak parçaları için tanınan tercihli tarife uygulamalarını,

f) İthalat vergilerinde, bazı eşyaya şartlı olarak uygulanacak muafiyet veya indirim uygulamalarını,

g) Yukarıdakilerin dışında kalan diğer tarife uygulamalarını, kapsar.

Gümrük Vergileri

Ticaretin vergilendirilmesi muhtemelen ticaretin doğuşu ile yakın tarihlerde başlamıştır. Uluslar arasında yapılan ticarete konulan gümrük vergilerinin başlıca iki amacı vardır. Bunlar, devlet hazinesine gelir sağlamak ve yerli sanayiyi dış rekabete karşı korumaktır.

Gümrük vergileri tek taraflı olarak ve bir yasa ile konuyor ise böyle tarifelere, Otonom Tarife denir. Eğer vergiler uluslararası anlaşmalar ve karşılıklı görüşmeler sonucunda belirleniyor ise bu tip tarifelere Sözleşmeli Tarife adı verilir. Gümrük vergileri uluslararası anlaşmalarla belirlenince, bunların artık tek taraflı kararlarla değiştirilmesi mümkün değildir.

Gümrük tarifelerinde belirli eşyanın vergisi Ad Valorem ve Spesifik olarak iki ayrı şekilde gösterilir.

Ad Valorem Tarifeler, ithal edilen eşyanın değeri üzerine uygulanacak bir oran olarak ifade edilir. Spesifik Tarifeler ise, belirli fiziki miktar (ağırlık, hacim, uzunluk vb. ölçüler) üzerinden alınacak vergiyi miktar olarak göstermektedir. 

Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) çerçevesinde gerçekleştirilen çok taraflı ticaret görüşmeleri sonucunda, çeşitli tarihlerde gümrük tarifelerinde çok önemli indirimler sağlanmıştır. Bundan dolayı artık gümrük tarifeleri, dış ticarete müdahale aracı olarak daha az kullanılan ve fazla etkin olmayan bir araç durumuna gelmiş olsa da dış ticarette yaşanan gelişmelerden kaynaklı gümrük duvarlarının tekrardan yükseltilmesi gerektiğinde zaman zaman müdahale aracı olarak kullanılmaktadır.

Diğer taraftan; ithalat kotaları, gözetim ve korunma önlemleri, ihracatın kontrolü, dolaylı vergiler, ek mali yükümlülükler ve ithalat teminatları gibi tarife dışı engeller de gerek gelişmiş ve gerekse gelişme yolunda olan ülkeler açısından önem kazanmaya başlamıştır.

Not: Bu sayfada yer alan metinler, görseller ve videolar, yalnızca bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, gümrük ve dış ticaret mevzuatı hükümleri yerine geçmez. Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili yasal düzenleme; 4458 sayılı Gümrük Kanunu, 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanun ve bunlara bağlı ikincil mevzuat’ta yer almaktadır.

Kaynak: https://gumrukrehberi.gov.tr/anasayfa

%d blogcu bunu beğendi: